Pazartesi, Ekim 22

Doğum Günümü Kutlarım! :)

23 yıl önce bugün, belki bu saatlerde ya da ilerleyen saatlerde, bir sonraki günü bekleyemeden hayata açmışım gözlerimi. Sıcak bir kucakla, yumuşak bir yastıkla, sakal batmasıyla ilk teması sağlamışım. Günlerim uyku, süt ve ağlamakla geçmiş 1-2 yıl. Sütten kesilince komşumuz Hayriye Teyze'nin ineğine dadanmışım. Süt annem yoktu benim, ama süt ineğim Karakız vardı. Bu arada Karakız bembeyaz bir inekmiş. Hergün süt deposundan 2 litresini eksik etmemiş benden. Babamda Hacıların Memiş'ten yonca alarak beslemiş Karakız'ı. O mutlu, ben mutlu. İçtğim midemde, içmediğim Karakız'da. Yarım bıraktıklarımda ekmekle harmanlanıp mama olarak sürülmüş o nadide mideme. Annem sağolsun. Bu arada Karakız sütten kesilince Hayriye Teyze kurban bayramında Allah'a adak olarak adamış. Sütü iyi olan Karakız'ın, eti de iyi pek bi' iyiymiş.

Yıllar, otobandan hızla geçen son model arabalar gibi geçip gidiyor. Benim ki de farklı değil. 50 yaşın hızına oranla, kendimi ibresi 100'ü zor bulan Renault gibi görüyorum. Her sene arabamı yenileyip bir Porsche olduğumda ölmeyi planlıyorum. Şuan için gencim ve çoğu kişinin söylediğine göre, güzelim! -Burası hayatımın belli evreleri gibi biraz karmaşık oldu.-

Deli, aslında arkadaşını, dostunu bulamayan kişidir. Yalnızlık, deliliğin özünü oluşturan maddelerin bayrak filama önde koşanıdır. Eğer siz olmasaydınız, bu günde beni yalnız bırakmayan - ki çoğunuz hediye almadı- siz olmasaydınız, ben bir deliydim. Taşlarla sohbet eder, ağaçlara çıkma teklifi ederdim. Gözümü yükseklere doğrultup kuşlara küfür ederdim. Yalnız değilim. Ayem not elon!!

Geçen sene doğum günümde babamla konuşmuştuk. Çok hoş bi' sohbet olmuştu. Ona teşekkürlerimi ilettikten sonra para istedim. Babam bana "ben sana doğamazsın demedim, adam olamazsın dedim" dedi. Hediyem, o cümleden sonraki gülüşümde saklıymış meğer. Babam bana kahkayı yolladı, kargo ücreti yok, beklemek yok! Allah ondan razı olsun...

Aslında asıl teşekkürü hakeden, kutlanması gereken kişi belli. Tahmin ettiğinizi umuyorum. Eminim bu satırı okurken içinizdeki sazana dur diyemeyip, ANNEEEEE! diye bağırdınız. O sazana kızmayın hiç. Hayatının en doğru atlayışını yaptı aslında. Zıplaması, havalanması gereken yeri güdüsel olarak bilmesede mantıksal olarak doğru yerde yaptı. Her neyse. Bi' insan düşünün, 9 ay benim gibi bi' adamı karnında taşıyan. Bana 9 ay sabrettiği gibi, üstüne bu yaşıma kadar sabretmiş bi kadın düşünün. Bunu kendi anneniz içinde düşünün ama tamam doğum günümde her şeyi bana yüklemeyin! Binlerce cümle yazayım, yazdığım hikaye olsun, yüzbinlerce cümle yazayım, yazdığım roman olsun. Ne olursa olsun, yine de anneme teşekkürlerimi sunacak somut bir şey çıkartamam. Hayatımın anlam ve önemine dair konuşma yapsam, Sayın Valim, Garnizon Komutanım, Belediye Başkanım, Emniyet Müdürüm diye başlayıp, annemin ne yüceler yücesi biri olduğunu anlatırdım.

Bu arada diğer kardeşlerime de burdan selam ederiiiiiiiiimmm!!

23 yaşındayım ve 3 gün sonra bayram. Kocaman oldum. Kurban Bayramı için girdiğimiz danayı devirecek gücü kendimde buluyorum artık.

Doğum Günüm Kutlu Olsun ya da Heppibörttey tu yuuuuu!...
Teşekkürler Canım :)

Salı, Ekim 9

Dumanımızdaki Düşler


Hayat yumruklarını
karın boşluklarımıza doğru atarken
gardlarımız ekmek kuyruğundaydı.
çocukken kurduğumuz bisiklet hayalleri
çocuklarımıza alacağımız bisiklet hayaline döndü
bir bisiklet sahibi olamadan
milim milim çürürken bedenlerimiz
perulu kızların baldırlarında
sardıkları puroları düşledik
maltepemizi içerken
ve patronumuz yeni bir bisiklet
fabrikası açarken

...