penceresinden bakıp sırıttığımı görürseniz eğer sarı çizgiyi geçip güneşe doğru sürerken mavi vosvosumu bilin ki tutsağı olacağım çılgın bir yaşamın!
Çarşamba, Nisan 25
Kerpiç Kerpiç Üstüne Kurdum Utancı!
Utanç 1961'den 1989'a kadar Berlin Duvarı adı altında hayat buldu. En az Japon savaş aleti katana kadar keskindi. Bir sabah Berlin toz duman. Bakmışsın ki duvar yıkılmış. İyi de olmuş. Ama utanç, zulüm, kötülük, hayvaniyet duygusu kendine yeni bir yapı bulmakta çok hızlı davrandı. Adını da Batı Şeria Duvarı yaptı. Üstelik Berlin'dekinden çok daha bir uzun şekilde. İsrail'in işgalini onaylayan, ölümü, acıyı, gözyaşını saçan bu duvara ne oldu da ses çıkmadı. Berlin Duvarı gece-gündüz beni yıkın diye çığlık mı attı da yıkıldı? Filistin'deki duvarın dili mi yok? Yoksa dilinden mi anlamıyoruz? Ya da denize girmeden kulağımıza su kaçmasın diye tıkadağımız şeyi çıkarmayı mı unuttuk? Acının dili, dini, rengi varmış meğer.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder