penceresinden bakıp sırıttığımı görürseniz eğer sarı çizgiyi geçip güneşe doğru sürerken mavi vosvosumu bilin ki tutsağı olacağım çılgın bir yaşamın!
Çarşamba, Ağustos 24
Özür Dileriz!!
Özür dilemek ne kolay şey böyle. Sen istediğini yap et sonra kalk "özür dilerim" de. Sudan sonra en büyük nimet mübarek. Derdim küçük şeyler yüzünden özür dilenmesi değil. Hata yaparsın bir özür onu düzeltmeye, hatta durumu daha da iyileştirmeye yarayabilir. Ama öyle şeyler var ki, insana yuh dedirtecek cinsten.
Bu özür mavrasanı Amerika çok iyi kullanıyor. Vietnam ve Irak bunun en açık, canlı ve acımasız örneği. Reklam kampanyaları, marketing operasyonları, medya desteğiyle savaşlar yalan söylerek satıldı bizlere, ekmek satar gibi aynı. Kampanyalarını o kadar iyi yürüttüler ki kimse ne olduğunu anlayamadı. Bu yalanlarla bezenmiş oyunlarında ilk taşı Vietnam'da oynadılar.1964'te Amerika Vietnam'ın Tonkin Körfezi'nde bulunan iki gemisine saldırı yapıldığı gerekçesiyle Vietnam'a girdi. Saplandığı bataklıkta bir çok masum sivilin ölmesine yol açtı. Önce uçaklarını, sonra birliklerini gönderdi. Basın sayesinde popülaritesini ve haklılığını(!) yaydı. Cumhuriyetçiler ve demokratlar tek yürek oldular. Masum halkın katlini büyük bir dayanışma içersinde izlediler. Yıllar sonra ne oldu savunma bakanları açıklamasında Tonkin'de öyle bir saldırı hiçbir zaman gerçekleşmedi oldu. Sözde büyük bir üzüntü ve özür dolu mizacıyla. Gidenler geri geldi mi hayır.
Ve yıllar sonra. Dünyada büyük bir alarm. İnanmıyacaksınız ama Irak'ta tüm dünyanın kökünü kazıyacak kitle imha silahları varmış. Sam Amcamız bizi kurtarmak için hemen olaya el atmalı diye korkulu gözlerle beklerken o bizi bekletmedi ve olaya el attı. Uçaklar, gemiler, füzeler, askerler, basın, toplum mühendisleri... göz açıp kapayasıya Irak'a girdiler. Yağma, yıkım, gözyaşı, babasız kalan çocuklar, eşsiz kalan kadınlar, tecavüzler, işkenceler.. herşeyi gördük ama bizi yok etmek için ellerinde olan kitle imha silahlarını bir türlü göremedik. Gördüğümüz zulum, tüm insanların ciğerlerini yaktı, kökünü kazıdı. Ve sonra ne oldu. Öyle bir kitle imha silahı yokmuş ÖZÜR DİLERİZ! Şimdide içimizi rahatlatacak bir özür de İsrail'den bekliyoruz.
Yaşanan tüm kıyımlar kadınlar, yaşlılar ve çocuklar arasında geçti. Savunmasız insanlar can veren oldu hep. Birileri viskilerini yudumlarken, geride kalanlar ise toprağı sevdikleri için gözyaşıyla suladı.
Onlar özür diledi ama "Ölüler Dirilmedi"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder