Cuma, Ağustos 19

FUTBOL SADECE “FUTBOL” DEĞİLDİR


Futbol. Ne kadar da masum duruyor değil mi? Futbol nedir sorusuna cevap verildiğinde ilk olarak akla gelen şey spor dalıdır. Bu cevap çok yüzeysel kalmaktadır. Futbolu derinlemesine irdelediğimizde aslında ayrı bir dünya olduğu görmekteyiz. Göze çarpan ilk şey futbolun medyaya bağımlı ticari bir araç olduğudur. Bugün baktığımızda 3 milyardan fazla kişinin futbolu takip ettiği görülmektedir. Futbol sayesinde televizyon reytinglerini, gazeteler de satışlarını arttırmaktadır. Televizyonu ele alalım hadi. Bir yayın kuruluşu sadece lig maçlarını yayınlamak için kaç milyon dolar ödedi hepimiz biliyoruz. Verilen bu para azımsanacak ölçüde değil. Neden bu kadar para verildi peki? Futbol günümüz dünyasındaki en önemli konu olduğu için mi? Hiç sanmıyorum. Emin olduğum şu ki, futbolun karşılığını parada buluyorum. Gazetelerin de televizyondan aşağı kalan yanı yok.   Gazeteler neden sürekli futbol eki çıkarıyor da bir atletizm eki çıkarmıyor? Temelde bakacak olursak atletizmde, boks da, tenis de spor türü. Ama bir ek olarak göremiyorum. İstisnaların kaideyi bozduğu da yok. Neden peki? Neden, çünkü alıcısı yok. Televizyon ve gazetede bu spor dallarının tüketicisi yok. Futbol tüketim endüstrisinde zirvede ve medya kuruluşları da bunu en iyi şekilde değerlendiriyor. Bu şekilde baktığımızda futbol spor dalından çok kapitalizmin anahtarı rolündedir.

Paradan ziyade futbol insanları uyutma aracıdır da. Sanayileşmenin tavan yaptığı ikinci dünya savaşından sonra kurulan sanayilere baktığımızda her birinin mutlaka bir futbol sahası olduğu görülmektedir. İşçilerin boş zamanlarında futbola yönlendirilmesiyle yönetime karşı bir isyanın önüne geçilmiştir. Mesela İspanyol diktatör Franco, bir futbol stadı için bana 100 bin kişilik uyku tulumu yapın demesi ya da Portekizli diktatör Salazar’ın ülkeyi fado fiesta futbol ile yönettim demesi buna verilecek en güzel örneklerdir. Franco’yu filan geçelim günlük hayatımıza bakalım. Moralimiz bir oyuncunun attığı nefis bir golle düzelebiliyor. Gönül verdiğimiz bir takımın galip gelmesi her şeyi unutturabiliyor bize.  Buradan baktığımızda futbol spor dalından çok, iktidarın halkı uyutma aracı ve kendimizi uyuttuğumuz bir araç olarak gözümüze çarpıyor.  

Futbol aynı zamanda küreselleşmenin neferidir. Farklı kültürden, kimlikten birçok insanı bir araya getirebilme özelliğine sahiptir. Dünya kupaları bu konuda başı çeker. En son Afrika’da düzenlenen dünya kupasına baktığımızda futbolun küreselleşmenin neferi olduğu açıkça görülmektedir. Tüm dünya Afrika kültürüne ait olan “Vuvuzela” adındaki çalgıyla tanıştı. Ülkemizdeki zurnanın Afrika versiyonu bir çalgı bu. Çıkardığı sesi unutmak mümkün değil. Dünya kupası sayesinde bu çalgıyla ama iyi ama kötü tanıştık. Artık  ülkemizde ve Avrupa’da maçlarda Vuvuzela sesini işitmekteyiz. Afrika kültürüne ait bir çalgı tüm dünyada bilinmekte ve çalınmakta. Sonuç olarak, bana kalırsa futbol sadece futbol değildir. Sahada 22 kişinin bir topun peşinden koştuğu, eğlenceli bir spor değildir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder