penceresinden bakıp sırıttığımı görürseniz eğer sarı çizgiyi geçip güneşe doğru sürerken mavi vosvosumu bilin ki tutsağı olacağım çılgın bir yaşamın!
Pazartesi, Kasım 28
Son Uçuş
Seni çok özledim bebeğim çok! Bu gidiş, yok oluş diğer yok oluşlarından daha acı bir yok oluş oldu. Sensiz hiçbir şeyin tadının çıkmadığını sende çok iyi biliyorsun.
Biliyosun sende "keşkelerle" yaşadığımı. Aklıma geldiğin her an "ah ulan keşke..." diye cümlelere başladığımı. Bu cümlelerin her bittiğinde benimde en az cümlelerin söylenme hızına eşdeğer bir şekilde bittiğimi..
Hani "Unutmak Özgürlüktür" diyorduk birbirimize n'oldu? Sence ben ne kadar özgürüm? Zihnimin zirvesinde kurulmuş, otururken ben ne kadar özgür olabilirim bebeğim söyler misin?
Her şeyi anlamak zorunda değiliz. Kaç yaşında olduğunu anlamak için kesilir mi bir ağaç? Bir dalgıç nasıl siler gözyaşlarını? Kederli günlerde bağlanmaya daha açık oluyor insan..
Seninle geçirdiğim zamanın tadını bir kez daha yaşatabilecek biri var mı sence? Ya da beni senden sıyırıp özgürletirecek?
Bazen bunları hikaye gibi düşünmek istiyorum. Beğenmediğim yerleri çıkarıp, yerine hoşuma gidecek şeyler koyabilirdim en azından...
O geceyi hatırlıyorum bebeğim. Nasıl havalandığını, süzüldüğünü hatırlıyorum. Seni görenlerin nasılda gülümseyip iç geçirdiklerini hatırlıyorum. O gece seni kaybedişimi, yok oluşunu da hatırlıyorum... Duvarlara çarpışını ve 20 metreden yere çakılışını ve sen düşerken ki bağırışımı hatırlıyorum. 2 saniyeyle elimden kayıp gittiğini hatırlıyorum...
Evet biliyorum vitrinlerde senin gibi binlercesi var. Ama hiçbiri senin kadar güzel uçmayacak. Hiçbirinin pervanesinden çıkan ses dünyanın en güzel ezgilerinden bile daha rahatlatıcı ve aklı başından alıcı olmayacak. Hiçbir tanesi bana senin yaşattığın duyguları yaşatmayacak. Sen oyuncaklarımın dibiydin bebeğim. Sen kırık kanadın, parçalanmış gövdenle masamda kalmaya devam edeceksin ve ben sayende böyle saçma şeyler yapacağım ve insanlar beni ipsiz sapsız biri olarak görecek ve en güzeli de ben seni hala seviyor olacağım.
Burda yağmur yağıyor, sen göremiyorsun ve ben seni seviyorum,
Burda kar yağıyor, sen göremiyorsun ve ben seni seviyorum,
Burda güneş açıyor, sen göremiyorsun ve ben seni seviyorum,
Burası bir hapishane ve ben hala seni seviyorum...
NOT: Bu yazıyı bir kadına değil, kırılan oyuncak helikopterime yazdım. Emin olun bi' kadından daha değerliydi benim için.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder